Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da, “Bosna Hersek ve Türkiye’deki Vakıfların Hukuki Durumu: Karşılaştırmalı Bakış Açıları” konulu uluslararası konferans düzenledi.
Saraybosna Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Bosna Hersek İslam Birliği Vakıflar Müdürlüğü ve İbn Haldun Üniversitesince ortaklaşa düzenlenen uluslararası konferans, Bosna Hersek ve Türkiye’den uzmanları bir araya getirirken, iki ülkenin vakıflara yönelik uygulamaları ele alındı.
Saraybosna Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Amila Svraka Imamovic, Bosna Hersek’te karmaşık bir düzen olduğunu ifade ederek, hukuki durumun düzeltilmesine ilişkin yapılacak en önemli maddenin Bosna Hersek’te en kısa sürede iade kanununun çıkartılması olduğunu söyledi.
Dini topluluklara ait olanın geri verilmesi gerektiğini belirten Svraka Imamovic, “Böyle bir şeyin gerçekleşmesi durumunda tüm dini toplulukların güveni de kazanılır. Örneğin Saraybosna’daki Başçarşı’nın tamamı vakıf mülküdür.” dedi.
Bosna Hersek İslam Birliği Vakıflar Müdürü Senaid Zaimovic de iade kanununun önemine değinerek, Bosna Hersek’te birçok vakıf mülkünün yerel yönetimlerin elinde olduğunu aktardı.
İbn Haldun Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Afra Aksoy ise akademik olarak iki ülkenin geçirdiği tarihsel kırılmaları takip etmek ve benzer noktalarını görmek istediklerini ifade ederek, “Çünkü Bosna Hersek ve Türkiye, Osmanlı vakıf hukuku bakımından ortak bir mirasa sahip. Osmanlı sonrası dönemde bu nasıl devam etti, nasıl bir dönüşüm geçirdi, hangi kırılmaları yaşadı, vakıf mallarının şu anki durumu nedir ve Batı kanunları ne seviyede uygulanıyor görebilmek için ortak bir çalışma yaptık.” diye konuştu.
Bosna Hersek’in uzun bir birikime sahip olduğunu belirten Aksoy, “Bu sadece bir mal varlığı meselesi değil bu aynı zamanda bir kültür havzası, bir etkileşim ve ortak kültür meselesi. Vakıfların ihyası ve etkin şekilde işleyebilmesini sağlamak önemli. Vakıflar için yapılan her çalışmanın mutlaka bir dönüşü oluyor.” dedi.